Antalya denince ilk önce aynı anda bir yanda denize giren, diğer yanda da dağda kayan turistler akla gelir. Bu algı bir bakıma doğrudur, çünkü bu kentin ekonomisinin büyük bir bölümünü turizm ve ona bağlı olan hizmet kuruluşları oluşturur.
Akdeniz ikliminin hakim olduğu kent oldukça güzel koylara ve plajlara sahiptir. Plajlara paralel olarak kurulmuş olan irili ufaklı oteller, şehir nüfusunun iş gereksinimini büyük oranda karşılar. Ancak son yıllarda turizmde moda olmuş olan “Her şey dahil” sistemi, şehrin biraz daha içlerinde kurulmuş olan, hizmet sektöründe çalışan Antalya firmalarını zor durumda bırakmıştır. Bu firmaların nasıl ayakta kalacaklarını öğrenmeleri için devletin ya da devlet tarafından görevlendirecek olan bir kuruluşun, Antalya firma rehberi konulu bir çalışma yapması gerekmektedir.
Turizmin yanı sıra, turunçgiller tarımıyla da Antalya ekonomisini besler. Ayrıca en büyük sera sahalarına sahip olan ilimizdir. Turunçgillerin yanı sıra birçok tarım ürünü buralarda yetiştirilir.
Genel kanı olarak sanayi bakımından pek fazla gelişmemiştir, ancak son dönemde yapılan atılımlarla, komşusu Adana gibi, sanayileşme faaliyetleri hız kazanmıştır.