Günümüzde sanayileşmiş toplumlar, refah seviyelerinin yüksekliği ile göze çarpmaktadırlar. Ancak bu ülkelerin refah düzeyinin yüksekliği, ülkemizde ki hemen hepsi tarıma dayalı olan sanayinin aksine teknolojik sanayi ile mümkün olmuştur.
Bahsi geçen ülkelerde yatırımlar bu noktaya yapılırken, ülkemizde maalesef tarıma ve tarıma dayalı sanayiye verilen destek devam etmektedir. Hâlen ülkemizde ziraat firmaları, tarım yapan köylüye destek vereceğine, tarıma dayalı sanayi kollarında faaliyet göstermektedir.
Elbette ki bazı iyileştirilmeler yapılsa da, halen istenilen seviyeye gelinememiştir. Sözü geçen teknolojileri ithal etmek durumunda kalan Türkiye buna karşın zeytin, fındık, pamuk gibi tarım ürünleri ve tekstil, zeytinyağı gibi tarıma dayalı endüstriyel ürünler ihraç edebilmektedir. Bu ikisinin arasındaki derin uçurum Türkiye'yi zora sokmuş, bu durum ülkenin Atatürk'ün gösterdiği hedefe ulaşmasını engellemiş, ülkemizi maalesef halen gelişimini tamamlayamamış, globalleşen ve sanayileşen dünyaya ayak uyduramamış bir ülke haline gelmiştir.